Radyonun Tarihçesi
Elektromanyetik dalgaların varlığını İngiliz fizikçi H. Hertz 1887'de elektromanyetik dalgaları laboratuarda deneysel olarak elde etmeyi başardı. Hertz 'in deneylerini yenileyen İtalyan fizikçi G. Marconi, dalgaları ilkin 9m., sonradan 275m. Ve 3 km.lik uzaklıklara iletmeyi başardı.
1901'de de Atlas Okyanusu ötesine
ilk telsiz mesajını iletti.
adım, İngiliz fizikçi J. A. Fleming'in ilk elekrotlu lambayı geliştirmesi oldu. İçinden yalnızca bir yönde elektrik akımı geçebilen diyot, doğrultucu işlevi yaptığından ötürü alıcılarda demodülatör olarak kullanılabiliyordu. İki elektrotlu lambada anot ile katot arasına ızgara biçiminde üçüncü bir elektrota yerleştirerek 1906'da triyot lambayı gerçekleştiren ABD'li mucit Lee De Forest, böylece, radyo verici ve alıcılarında asilatör ve yükselteç olarak kullanılabilen ve bu nedenle önemli bir gelişmeyi simgeleyen buluşu ortaya koymuş oluyordu.
Triyot lambanın titreşim üretici
olarak kullanılabileceğini ABD'li mucit Edwin H. Avustralya'ya ilk telsiz
mesajı 1918'de ulaştırıldı. Önceleri yalnızca mors kodlu telgraf sinyalleri
iletilebilirken, okyanus ötesiyle ilk kez 1915'te konuşma içeren iletişim
sağlanabildi.
Müzik ve konuşma içeren kısa
erimli ilk radyo yayını ise 24 Aralık 1906'da ABD'li mucit R.A Fessendon
tarafından gerçekleştirildi. E.H. Armstrong'un radyonun gelişme çizgisinde
önemli bir yeri vardır. Geri besleme ilkesini bulan ve bu ilkeden yararlanarak
triyotlu asilatör devresini 1912'de geliştiren Armstrong I. Dünya Savaşı
sırasında da süperhederodin alıcını ilkelerini ortaya koydu; Armstrong'un bu
alandaki son ve en önemli buluşu ise frekans modülasyonu olmuştur (1993).
Yorumlar
Yorum Gönder